CHP İstanbul İl Kongresi'nin mahkeme kararıyla iptal edilmesinin ardından yaşanan gelişmeler, parti içinde derin bir krize dönüştü. Kayyım olarak görevlendirilen Gürsel Tekin'in İl Başkanlığı binasına girişi sırasında yaşananlar, CHP içindeki hukuki ve siyasi gerilimi gözler önüne serdi.
Pet Şişeli Saldırı ve Tekin'in Sert Tepkisi
Gürsel Tekin, İl Başkanlığı binası önünde yaptığı açıklama sırasında pet şişeli bir saldırıya maruz kaldı. Saldırı sonrası sert açıklamalar yapan Tekin, "Tepki CHP'lilerden gelmiyor, kim olduklarını çok iyi biliyorum. Biz kayyum değiliz, isterlerse kurşun atsınlar" diyerek kararlı duruşunu ortaya koydu.
Polis Eşliğinde Bina Girişi ve İç Hesaplaşma
Güvenlik güçlerinin eşliğinde partı binasına giren Gürsel Tekin, burada CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin ile karşılaştı. Tekin, 7 gündür yaşanan süreci çözmek için partililerle görüştüğünü belirterek sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı:
"Arkadaşlarımızla sürekli temas halindeyiz, tüzüğün gereklerini yerine getirelim dedik. Bu konuda benim hiçbir kusurum bulunmuyor. Genel Merkez iradesini zamanında kullansaydı, bu problemleri yaşamamış olurduk."
Aytekin'den Sert Eleştiri: "40 Yıllık Partili Polisle Gelmez"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, Tekin'in güvenlik güçleri eşliğinde binaya girmesini şiddetle eleştirdi:
"Kırk yıllık deneyimli bir partili hiçbir zaman polis korumasıyla gelmez. Gerektiğinde dayak yer, gerektiğinde dayak atar ancak kendi ayakları üzerinde durur. Polis baskısıyla asla olmaz bu işler."
Partideki Çifte Standart Tartışması
Tartışmanın en gergin anlarından birinde Gürsel Tekin, parti içindeki adaletsizliğe dikkat çekerek önemli bir çıkış yaptı:
"Ben ne Aziz İhsan Aktaş'ın ne de Ertan Yıldız'ın yakın çevresindenim. Beni partiden çıkarma sürecine sokuyorlar, ancak Ertan Yıldız hâlâ partide kalıyor. Bu mudur gerçek particilik anlayışı?"
Kritik Diyalog: İki İsim Arasındaki Gerilim
İkili arasında yaşanan en kritik diyaloglar şu şekilde gelişti:
Ensar Aytekin: "Şu anki durumu konuşalım. Sen git buradan Gürsel Başkanım."
Gürsel Tekin: "Eğer bir görüşme talebi mevcutsa, hepsini nezaket çerçevesinde ifade ettim. Bu süreçte hiçbir hatam yok."
Ensar Aytekin: "Çözüm basit: Bu polisleri buradan çıkar."
Gürsel Tekin: "Polis çağrısını bizler yapmadık. İçişleri Bakanı'nı bile aradım. Bu bizim kontrolümüz dışında gelişen bir süreç."
Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
Gürsel Tekin, mahkeme kararıyla kendilerine verilen görevi yerine getirdiklerini vurgulayarak, "Devlet bizlere bir görev tevdi etti. Sekizinci güne geldik. Sorunu çözmek için elimizdeki tüm imkanları kullandık" dedi.
CHP içindeki bu kriz, parti tüzüğü ve hukuki süreçlerin nasıl işletileceği konusunda önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Sonuç
CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki bu gelişmeler, partideki iç dinamikleri ve karar alma mekanizmalarını sorgulanır hale getirdi. Gürsel Tekin ve Ensar Aytekin arasındaki bu gergin diyalog, CHP'nin İstanbul örgütündeki sorunların derinliğini gözler önüne sermiş durumda.
