Ormanlık Alanda Bulunan Ceset Firari Doktora Ait Çıktı
22 Temmuz 2025 tarihinde Erzurum'da ormanlık bir alanda bulunan ve bedeni tamamen çürümüş haldeki cesedin, 2006 yılında Sakarya'da işlenen Gökhan Atakan cinayetinin firari sanığı Dr. Erdal Bektaş'a ait olduğu belirlendi. Bektaş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldıktan sonra adliyeden kaçmış ve 48 gün boyunca aranmıştı.

Prof. Dr. Alaattin Karaca Koşu Sırasında Cesedi Keşfetti
Eski Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Alaattin Karaca, sabah koşusu yaparken Prof. Dr. İhsan Doğramacı Bulvarı yakınlarındaki ormanlık alanda ağaç dibinde bir ceset fark etti. Karaca'nın polise bildirmesi üzerine Palandöken ve Aziziye ilçelerini birbirine bağlayan bölgeye güvenlik güçleri sevk edildi.

SEGBİS Duruşmasından Sonra Adliyeden Firar
Dr. Erdal Bektaş, Erzurum Adliyesi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı karar duruşmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, Erzurum savcılığına önceden SEGBİS sonrası sanığın gözaltına alınması gerektiğini bildirmişti. Ancak polis memuru "başka bir görev için" odadan ayrılınca SEGBİS odası boş kalmış ve Bektaş adliyeden kaçmayı başarmıştı.

16 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Gökhan Atakan Cinayeti
2006 yılında Sakarya Nehri'nde inşaat mühendisi Gökhan Atakan'ın cesedi bulunmuş, ilk incelemelerde "karpuz yıkarken nehre düşerek boğulma" şeklinde kaza olarak kayıtlara geçmişti. Ancak 2022 yılında doktor eşi Yeliz Atakan'a ait bir ses kaydının ortaya çıkmasıyla gerçek cinayet aydınlandı.
Ses Kaydında İtiraf: Klozetin İçinde Boğarak Öldürdüler
Yeliz Atakan'ın ikinci eşine anlattığı ve kayıt altına alınan itirafta, Dr. Erdal Bektaş ile birlikte eşi Gökhan Atakan'ı sabah Sakarya Nehri'nden doldurdukları suyla klozetin içinde boğdukları detaylarıyla anlatılıyordu. Cinayetin ardından ikili, cesedi boğulma kazası süsü vermek amacıyla nehre atmıştı.
Sahte Nöbet Çizelgesi ve Delillerin Ortaya Çıkışı
Yeniden açılan dosyada yapılan incelemeler, Dr. Bektaş'ın cinayet günü İstanbul'da nöbetçi görünmesine rağmen gerçekte olay yerinde bulunduğunu ortaya çıkardı. Bektaş, yerine laborantı geçirmiş ve nöbet çizelgesine kendi adına sahte imza atmıştı. HTS kayıtları da telefonunun sabah ve gece nehir kenarında sinyal verdiğini doğruladı.
Adli Süreç ve Tutuklamalar
2022 yılında tutuklanan iki sanık, iddianame hazırlanmadan tahliye edilmişti. Dava süresince müşteki tarafın avukatının her celsede istediği tutuklama talepleri reddedilmiş, karar duruşmasından önceki celsede adli kontrol bile kaldırılmıştı. Ancak son duruşmada mahkeme beklenmedik şekilde her iki sanığa da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Yeliz Atakan Tekirdağ'da tutuklanırken, Dr. Bektaş Erzurum'dan firar etmeyi başarmıştı.