İtalya'nın Viterbo kentinde, Türkiye kökenli organize suç grupları arasındaki çatışma kritik seviyeye ulaştı. İtalyan güvenlik birimlerinin zamanında müdahalesi sayesinde planlanan suikast girişimi engellenirken, uluslararası suç ağlarının Avrupa'daki faaliyet boyutu bir kez daha gündeme geldi.
Operasyon, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni tarafından da takdir edilen başarılı bir istihbarat çalışmasının sonucu olarak gerçekleştirildi.
İspanya'dan Başlayan Çete Savaşının Perde Arkası
Olayların kökeninde, ağustos ayında İspanya topraklarında yaşanan silahlı saldırı bulunuyor. "Casperlar" olarak bilinen suç örgütünün üyeleri tarafından gerçekleştirilen eylemde, rakip grup "Daltonlar"dan Caner Koçer yaşamını yitirdi.
Bu cinayet, iki örgüt arasında zaten var olan husumetin şiddetlenmesine ve intikam planlarının devreye girmesine neden oldu. Koçer'in öldürülmesi, sadece İspanya ile sınırlı kalmayacak olan bir çete savaşının fitilini ateşledi.
Lider İsmail Atız'ın Avrupa Kaçışı ve Yakalanması
"Casperlar" çetesinin önemli isimlerinden İsmail Atız (lakabı: Hamuş Atız), öncelikle Almanya'da güvenlik güçlerinin eline geçti. Almanya'daki adli sürecin ardından serbest kalan Atız, İtalya'ya geçiş yaparak takipten kurtulmaya çalıştı.
Ancak İtalyan makamları, uluslararası polis iş birliği çerçevesinde Atız'ı tespit ederek gözaltına aldı. Şüpheli, Viterbo şehrindeki cezaevine gönderilerek tutuklu yargılanmak üzere adli süreçte bekletildi.
Meloni'nin Güvenlik Güçlerine Övgü Dolu Sözleri
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, başarılı operasyon sonrasında sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı. Meloni, polis birimlerini ve İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi'yu kutlayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Macchina di Santa Rosa festivali öncesinde Viterbo'da iki silahlı Türk vatandaşının yakalanması, bu benzersiz etkinliğin güvenli koşullarda gerçekleştirilmesini sağlamıştır. UNESCO'nun insanlığın somut olmayan kültürel mirası listesinde yer alan bu festival, Viterbo halkı ve tüm İtalya için derin bir anlam ifade etmektedir."
Daltonlar Çetesinin Hazırladığı Suikast Senaryosu
İtalyan medyasının aktardığı bilgilere göre, İsmail Atız'ın Viterbo cezaevine yerleştirilmesinin ardından "Daltonlar" örgütü intikam almak için harekete geçti. Çete mensupları, Atız'ın mahkeme çıkarılması sırasında saldırı düzenlemek üzere detaylı bir plan hazırladı.
Örgüt, aynı zamanda hedefin olası tahliye senaryolarına karşı da önlem alarak farklı eylem planları geliştirmişti. Bu durum, suikast girişiminin ne denli profesyonel bir şekilde planlandığını ortaya koymaktadır.
Güvenlik Güçlerinin Başarılı Müdahalesi
İtalyan istihbarat servislerinin etkili çalışması neticesinde, "Daltonlar" çetesinin planları önceden tespit edildi. Uzun namlulu silahlarla donanmış üç kişilik suikast ekibi, pusu kurduğu esnada güvenlik güçlerinin operasyonuyla yakalandı.
Operasyon Sonuçları:
- Yakalanan şüpheliler: Barış Kaya ve Abdullah Atik
- Firari durumda: 1 çete mensubu
- Ele geçirilen malzeme: Uzun namlulu ateşli silahlar
Operasyon sırasında, şüphelilerin suikast için hazırlamış olduğu silahlar da güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi.
Avrupa'da Türk Suç Örgütlerinin Artan Aktivitesi
Bu olay, Türkiye merkezli suç örgütlerinin Avrupa genelindeki faaliyet kapsamının ne boyutlarda olduğunu gözler önüne serdi. Almanya-İspanya-İtalya üçgeninde yaşanan bu olaylar zinciri, organize suçla mücadelede uluslararası koordinasyonun kritik önemini vurguluyor.
Çeteler arası hesaplaşmaların Avrupa ülkelerinin topraklarında gerçekleşmesi, hem yerel güvenliği tehlikeye atıyor hem de sınır ötesi suçla mücadele stratejilerinin güncellenmesi ihtiyacını ortaya çıkarıyor.
Uluslararası Güvenlik İş Birliğinin Kritik Rolü
İtalyan güvenlik birimlerinin bu operasyondaki muvaffakiyeti, ülkeler arası istihbarat paylaşımının ve eş zamanlı operasyonların ne kadar hayati olduğunu kanıtlamıştır. Festival öncesi dönemde alınan güvenlik önlemleri, hem sivil vatandaşları korumuş hem de önemli bir kültürel etkinliğin sorunsuz gerçekleşmesini sağlamıştır.
Bu gelişmeler ışığında, Avrupa genelinde Türk kökenli suç örgütlerinin faaliyetlerine yönelik güvenlik protokollerinin yeniden değerlendirilmesi tartışmaları da hız kazanmaktadır.
