19 Yaşındaki Anne Ölümden Döndü
Isparta'nın Gönen ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Dilan D., bilek güreşi milli sporcusu eşi M.D.'nin (25) kendisine uyguladığı sistematik şiddet nedeniyle şikayetçi oldu. Genç kadın, son yaşanan olayda eşinin kendisini boğarak öldürmeye çalıştığını belirterek, "Birkaç saniye daha sıksa belki de ölecektim" dedi.
Olay Nasıl Gelişti?
17 Temmuz tarihinde Güneykent beldesi Baladız Mahallesi'ndeki evlerinde başlayan tartışma, vahim bir şiddet olayına dönüştü. Dilan D.'nin anlatımına göre, eşine "telefonun sesini kıs" demesi üzerine milli sporcu M.D. kontrolden çıktı ve genç kadına saldırdı.
"Ağzımı yüzümü sıkıp bacaklarının arasında boğmaya çalıştı. Kollarımı arkaya alarak sırtıma bacağını yasladı ve zorla 'özür dile benden' diye yalvarttı" diyen Dilan D., o anları dehşetle hatırlıyor.
Kapıları Kilitleyip Kaçmasını Engelledi
Şiddet olayı sırasında M.D.'nin kapıları kilitlediği ve kimsenin gelmesini engellemek istediği ortaya çıktı. Dilan D., "Kimse gelip kurtaramasın diye kapıları kilitledi. Diğer odada ağlayan çocuğuma bakmama bile izin vermedi" diyerek o anların korkunçluğunu anlattı.
Genç kadın, bir bahane bularak kapıyı açtırmayı başardı ve kuzeninin evine kaçtı. Ancak milli sporcu eşi onu orada da takip etti ve yumruk atmaya devam etti.
2 Yıllık Evlilikte Sürekli Şiddet
Dilan D., 2 yıl önce bilek güreşi milli sporcusu M.D. ile evlendiğini, ancak evliliğin ilk haftasından itibaren şiddete maruz kaldığını belirtti. 11 aylık bir çocuk annesi olan genç kadın, eşinin üniversite eğitimi için Ankara'ya gittiği dönemde bile telefon görüşmelerinde küfür ve hakaretlere maruz kaldığını söyledi.
"Evliliğimizin ilk haftasında Ankara'ya okumaya gitti. Bu süreçte sürekli sözlü şiddete uğruyordum. Isparta'ya geldiğinde ise sözlü ve fiziksel şiddete döndü" diyen Dilan D., birlikte yaşadıkları 6 aylık dönemde defalarca darbedildiğini öne sürdü.
Anlamsız Bahanelerle Şiddet
Genç kadının anlatımına göre, eşi en küçük sebeplerle şiddet uyguluyordu. "Tişörtümü niye yatağın üstüne koydun", "ışık niye açık kaldı", "yağ neden çok koyuldu" gibi günlük hayatın normal akışındaki durumlar bile şiddet bahanesi haline getiriliyordu.
Dilan D., "5-6 aydır sürekli darp gördüm. Gereksiz sebeplerle dayak yiyordum" diyerek yaşadığı zorluğu dile getirdi.
Çocuğu İçin Katlandı Ama Ölmek İstemedi
Anne ve babasız büyüyen Dilan D., çocuğunun da aynı kaderi yaşamaması için bu duruma katlandığını söyledi. "Biz annesiz babasız büyüdük, çocuğum da böyle büyümesin diye geçinmeye çalışıyordum. Ama ölmek istemedim" dedi.
Şu anda babaannesinin yanında kalan genç kadın, maddi zorluklar yaşadığını ancak çocuğuyla birlikte ayakta durmaya çalıştığını belirtti.
Korkudan Şikayet Edememiş
Dilan D., daha önce de şiddete maruz kaldığı halde korkudan şikayet edemediğini itiraf etti. "Daha önce dövdüğü zamanlarda beni tehdit ediyordu. Bu sebeple korkudan şikayet edememiştim" diyerek neden sessiz kaldığını açıkladı.
Son olay sonrasında cesaretini toplayan genç kadın, darp raporu alarak jandarmaya şikayette bulundu.
Mahkemeden Uzaklaştırma Kararı
17 Temmuz'daki şiddet olayının ardından yapılan başvuru sonucunda mahkeme, M.D. hakkında 30 gün süreyle uzaklaştırma kararı verdi. Dilan D., aynı zamanda boşanma davası da açtığını belirterek, "Onun yüzünü görmeden bu işlerin en kısa zamanda bitirilmesini istiyorum" dedi.
Milli Sporcu Sessiz Kaldı
Uluslararası arenada çeşitli dereceleri bulunan bilek güreşi milli sporcusu M.D., kendisine yöneltilen şiddet suçlamalarına karşı sessiz kaldı. Olayla ilgili açıklama yapmak istemeyen sporcu, yasal sürecin devam etmesi bekleniyor.
Aile İçi Şiddetle Mücadele
Bu olay, Türkiye'de aile içi şiddetin ne boyutlarda olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, şiddete maruz kalan kadınların korkudan susmaması ve yasal haklarını kullanması gerektiğini vurguluyor.
Isparta'da yaşanan bu olay, spor camiasında da şok etkisi yarattı. Milli sporcuların topluma örnek olması beklenirken, böyle bir olayın yaşanması büyük hayal kırıklığı oluşturdu.
Dilan D.'nin cesareti sayesinde ortaya çıkan bu olay, benzer durumda olan kadınlara da umut verirken, aile içi şiddetle mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
