İstanbul'da domuz bağı cinayeti olarak bilinen ve 19 yıldır faili meçhul kalan kan donduran olay, emniyet güçlerinin titiz çalışması ve gelişen teknoloji sayesinde aydınlatıldı. Sarıyer'de 2006 yılında bir ofiste çıkan yangın sonrası ortaya çıkan çifte cinayet dosyasını raflardan indiren İstanbul Emniyeti, "zaman aşımı" kavramına meydan okuyan bir başarıya imza attı. Olay yerindeki delillerin yeniden incelenmesiyle yakalanan şüphelilerden 3'ü tutuklanarak cezaevine gönderildi.
19 Yıl Sonra Gelen Adalet ve Teknolojik Takip
19 yıl sonra gelen adalet ve teknolojik takip süreci, İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız'ın faili meçhul dosyaların yeniden incelenmesi talimatıyla başladı. Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel ekip, 17 Aralık 2006 tarihinde Maslak Atatürk Oto Sanayi Sitesi'nde işlenen cinayeti mercek altına aldı. O dönemde teknolojik imkansızlıklar nedeniyle tespit edilemeyen deliller, günümüz teknolojisiyle yeniden laboratuvar ortamında incelendi. Yapılan hassas çalışmalar sonucunda, kurbanlardan Yunis Doğan'ın (40) ayağındaki koli bandında, alevlerden etkilenmemiş bir parmak izi tespit edildi.
Bu parmak izinin, o dönem askerden yeni geldiği belirlenen Rüstem Ş.'ye (40) ait olduğunun saptanması soruşturmanın seyrini değiştirdi. Polis ekipleri, HTS (iletişim) kayıtlarını geriye dönük inceleyerek Rüstem Ş.'nin irtibatlı olduğu kişileri haritalandırdı. Bu incelemeler sonucunda olaya karıştığı belirlenen Cavit G. (41) ve İran uyruklu Mohsen F. (57) isimlerine ulaşıldı.
Sarıyer'deki Vahşetin Detayları: Domuz Bağı ve Kundaklama
Sarıyer'deki vahşetin detayları: domuz bağı ve kundaklama girişimi, olayın işlendiği tarihte Türkiye gündemini sarsmıştı. Tabelacılık yapan iş yeri sahibi Yunis Doğan, ofisinde domuz bağı yöntemiyle bağlanmış, boğularak öldürülmüş ve kısmen yanmış halde bulunmuştu. Ofisin alt katında ise sekreter olarak çalışan 23 yaşındaki Hacer Eginay'ın cansız bedeniyle karşılaşılmıştı. Genç kadının 57 yerinden bıçaklandığı, koli bandıyla sarıldığı ve üzerine tiner dökülerek yakılmak istendiği tespit edilmişti. Olayın vahşeti ve "domuz bağı" yöntemi nedeniyle cinayetin terör örgütü bağlantılı olabileceği düşünülmüş, ancak somut delil bulunamadığı için dosya faili meçhul kalmıştı.
Soruşturma derinleştirildiğinde cinayetin sebebinin para anlaşmazlığı ve yasak aşk iddiası olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre, şüpheli Mohsen F., daha önce yanında çalıştığı Yunis Doğan ile kendisine toplanan yardım paralarının ödenmemesi nedeniyle husumet yaşıyordu. Ayrıca Mohsen F.'nin, öldürülen sekreter Hacer Eginay ile gönül ilişkisi olduğu ve cinayetin bir tartışma sonucu işlendiği öne sürüldü.
Zanlının İtirafı: “Abi Ben Unuttum Siz Unutmadınız”
Zanlının itirafı: "Abi ben unuttum siz unutmadınız" sözleri, polis sorgusu sırasında olayın vahametini ve aradan geçen yılların suçlular üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Gözaltına alınan Rüstem Ş., polis ekiplerine verdiği ifadede cinayetin detaylarını soğukkanlılıkla anlattı. İş aramak için gittiği ofiste olayların bir anda kontrolden çıktığını belirten Rüstem Ş., İran uyruklu Mohsen F.'nin sekreter Hacer Eginay'ı tehdit ederek alt kata indirdiğini ve "Bunlar senin iyi günlerin" diyerek defalarca bıçakladığını itiraf etti.
Rüstem Ş., cesedin bantlanmasına yardım ettiğini ve olaydan sonra diğer şüpheliler tarafından "Sessiz ol" denilerek tehdit edildiğini öne sürdü. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden Rüstem Ş., Cavit G. ve Mohsen F. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, bir diğer şüpheli savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
